İzmir Çevresindeki Kamp Alanları (2018)

Efendim, geçen yaz sonunda İzmir'e yakın olan, denediğimiz kamp alanlarını yazmıştım. Bu yıl kamp sezonunu erken açtık ve attık kendimizi yollara. Buyrunuz 2018 yazında gittiğimiz yerler:

Didim Tavşanburnu Tabiat Parkı(12.05.18)

Ağaçlar/Gölge: Çam ve küçük ağaçlar/ Ortalama
İklimi: Mayıs ayında serin esiyordu
Denizi: İri kum, suyu çok soğuk değil (Mayıs)
Duş/WC: Sıcak / normal (halkımız temiz olsa....)
Konum: buyrunuz.
Web sayfası: http://www.didim.bel.tr/sehir-d-84-tavsanburnu-tabiat-parki

Görüşlerimiz:
Bu yıl İzmir'de kıştan yaza geçiş oldukça ilginç oldu. Bir türlü gelemeyen bahar, gelmekten vazgeçip görevini erkenden yaza devredince o da işi eline yüzüne bulaştırdı. Günlerdir bitmek tükenmek bilmeyen yağmurlardan kaçalım deyip güneye inmeye karar verdik.
Mayıs ayında çoğunlukla orman kampları kapalı olur ama Didim'deki Tavşanburnu Tabiat Parkı şansımıza açıktı. Cumartesi ikindi vaktinde oradaydık ve sezon tam başlamadığı için sakin bir ortam vardı. Pazar günü ise Anneler Günü sebebiyle bol bol piknikçi geldi. Biz öğlen gibi ayrıldığımızda otobüslerle gelişler devam ediyordu. Yani yaz sezonunda "günübirlikçi" fiyaskosu yaşanması kaçınılmaz...


Eğer yazın pazar gününü kapsamayan bir kamp planınız varsa oldukça güzel bir yer. Denizi kumsal, sığ ve mavi bayraklı. Kiralık çadırlar var, karavan ve çadır alanları da oldukça geniş ve ağaçların arasında. Tuvalet ve duşlar fena değil. Tekrar gelecek olsak yine sezon dışı veya hafta içi olmasına özen gösteriririz çünkü sezonda haftasonu aşırı kalabalık olacağa benziyor.



Urla - Papaz Koyu (Kamp alanı değil)(19.05.18)

Ağaçlar/Gölge: Yok
İklimi: Ilık ve esintili
Denizi: Kalın kum ve küçük taşlar, çok soğuk değil
Duş/WC: Yok/Yok
Konum: buyrunuz.

Görüşlerimiz:
Yok, bana göre değil.. Tesis harici, güzel bir koyda, denizin kenarına yerleşelim ve bir deneyelim bakalım tesis dışında yapabiliyor muyuz, diyerek çıktık yola. Yol derken, yol falan değil, direk dağ... Zaten Papaz Koyu'nun ulaşımı ya trekkingle, ya ağır arazi araçlarıyla ya da teknelerle yapılabilir. Normal ya da şehirde insanlara yukardan bakmanızı sağlayan şık bir jip görümlüyle sakın ha buraya gelmeyi denemeyin. Telefonlar da çekmiyor, kalakalırsınız kervan geçmez bir yerde, doğanın bağrında. Eğer beraber gittiğimiz arkadaşlarda arazi jipleri  ve eşimin offroad tecrübesi olmasaydı arabaya ciddi hasarlar verebilirdik.

Koya vardığınızda ilk göreceğiniz şey hiiiiiiç bir ağacın olmadığı... Hiç bir gölge yok, ancak yanınızda şemsiye, güneşlik vs varsa rahat oturabilirsiniz.  Ağaçsızlık sadece gölge problemi değil aynı zamanda tuvalet problemine de sebep oluyor. Arkasına saklanacak bir yer bulmak, hele ki gündüz çok zor olduğu için ister istemez bir doğa yürüyüşüne çıkmanız gerekiyor. Geceyse, eğer börtü böcek fobiniz yoksa, zaten ortalık zifiri karanlık olduğu için rahat olabilirsiniz.



Fobi demişken, işte tam bu sebepten burası bana göre değil. Koyun sağ tarafına kamp kurarsanız, sol taraf biz gittiğimizde doluydu, kendini sinek zanneden küçük ve sırnaşık böceklerle başlıyor mücadele. Ne sinek kovucu ne de doğal yağlar işe yarıyor bunlarda. Hava kararınca kocaman kelebekler sofranıza karasinekmiş gibi saldırıyor. Ben hiç bu kadar büyük kelebeği bu kadar kalabalık görmedim. Önünüzde durmadan pırpır etmelerinden yemeğinizi görmediğiniz anlar oluyor. Hayır "kışt"tan da anlamıyorlar ki... Hadi küçük böceğe de büyük kelebeğe de alıştık diyelim, benim gibi bunlardan dahi çok korkan insanın karşısına bir karış boyunda çekirge çıkarsa ne olur??? Evde kafasını okşadığım papağan boyutunda çekirge mi olur arkadaş???? 😱 O anda tüüüüm kamp keyfi benim için bitti ve kendimi karavana kapattım, ertesi gün dönüş anımızı iple çekmeye başladım. Tüm bu fobilerim sebebiyle insanlardan uzaklaşmak, çalıların arasındaki olası böceklerin yanına gidip tuvaletimi yapmak falan zaten mümkün değildi. Sonuç olarak gerçek bir eziyetti benim için kamp. Hoş eşime sorsanız gayet güzel bir hafta sonuymuş... 😒 (zevkler - renkler)

Bu arada deniziyle ilgili bir kaç şeye de değineyim. Açıkçası denizi temiz mi pis mi anlayamadık. Suyun tabanı görünüyor, arada balıklar geliyor, bunlar güzel. Ama suda bir yağlılık vardı. Sebebi yakınlardaki balık çiftlikleri mi yoksa koya gelen tekneler mi emin olamadık. Yine de girdik. Ama çocuğu güzelce yıkamaya özen göstermemiz gerekti.


Alaçatı-Delikli Koy (Kamp alanı değil)(26.05.18)

Ağaçlar/Gölge: Küçük ağaçlar/ Ortalama
İklimi: Ilık ve esintili
Denizi: iri taşlar, yosunlar ve deniz kestanesi 😱, suyu buzzz gibi
Duş/WC: Yok/Yok
Konum: buyrunuz.

Görüşlerimiz:
Burası bir kamp alanı değil. Yani içinde veya çevresinde ne tuvalet ne duş, ne bakkal ne tesis var. Hiç bir şeyin olmadığı ama buna rağmen kampçıların tercih ettiği bir yer. Biz de ne zamandır merak ediyorduk ve İzmir il sınırlarındaki kamp alanları henüz açılmadığı için burayı bir deneyelim dedik.
Akşam üstü gittiğimizde günübirlikçiler ve piknikçiler vardı ama hava kararmadan baya boşaldı ortalık. Ortam oldukça güzeldi bence, hem çiftler hem aileler, hem bekarlar kendi hallerinde takılıyordu. Yanımızdaki grup gece zıpkınla balık tuttular, balıkçılıkla ilgilenenlerin tercih ettiğini böylece öğrendik. Sağolsunlar kendilerine fazla geleni de bizle paylaştılar, miss gibi tazecik balık yedik 😋

Tuvalet için bol bol çalı arkası var ama benim gibi böcü börtüden korkan biriyseniz saklanmak biraz zor olabilir. 🙈 Gece neyse karanlık da saklıyor ama gündüz saklanamadım ne yazık ki... Her hangi bir açıdan yürüyüş yapan, araç park eden vs insanlara denk gelmek kaçınılmaz.
Denizi çarşaf gibi, hiç dalga yok ama kolaylıkla girip yüzülebilecek dar bir bölgenin haricinde her yer kocaman taşlar ve yosunlarla dolu. Taşların aralarında da deniz kestaneleri var ne yazık ki... Deniz ayakkabıma rağmen saplanan dikenle beraber koşarak çıktım ve tekrar girmedim. Zaten çok da soğuktu suyu...
Böcek ve sürüngen anlamında çok sıkıntı yaşamadık, sadece bir tane beni cidden korkutacak boyutta böcek vardı ki icabına bakıp defnettikten sonra başka görmedik. Yalnız burada bir karasinek derdi var ki anlatamam... Ben bu kadar ısrarla ısıran karasinek başka hiçbir yerde görmedim. Sinek kovucu spreylerdense lavanta ve limon yağları daha çok işe yaradı.
Ah unutmadan ekleyeyim, koy sanırım kalabalık bir köpek sürüsüne ait. Sürekli devriye geziyor ve kimseyi yalnız bırakmıyorlar 😂


Gümüldür - Hipo Kamp(02.06.18)

Ağaçlar/Gölge: Çam ve küçük ağaçlar/ Başarılı
İklimi: Esintili ama soğuk değil
Denizi: İri kum, suyu çok soğuk değil
Duş/WC: Sıcak /  Oldukça temiz
Konum: buyrunuz.
Web Sayfası: www.hipocamp.com

Görüşlerimiz:
Şu ana kadar gittiklerimiz arasında açık ara farkla en iyisiydi. Tuvaleti, duşu tertemiz ve bakımlı, gölgesi güzel, günübirlikçi almıyor, kamp alanında ateş, mangal yakılmıyor... Sanırım bunlardan dolayı sezonluk -benim tabirimle kronik- kampçıların çok tercih ettiği bir kamp alanı. Biz hemen açıldığı haftasonu gittik ama ona rağmen oldukça kalabalıktı. Bize verilen alanda normalde kronikler kalıyormuş ama rezervasyonları bayramdan sonra başladığı için güzel bir yere atabildik kampımızı. Daha sonraki haftalarda kampın sağ tarafı kısa süreli kampçılara hizmet veriyor galiba. Bu durumda da Hipo kamp yorumlarında en çok karşılaşılan şikayet doğal olarak ortaya çıkıyor: hemen bitişikteki otelin animasyon gürültüsü. Henüz sezonun çok başı olduğu için sanırım bir tek öğleden sonra yüksek sesler geldi, onun dışında bizi rahatsız eden bir gürültü yoktu.

Tabi beğenmek konusunda kriterler çok önemli. Burası ilk defa kamp yapmak isteyene, konfora düşkün olana, doğadaki canlılardan korkana (benim gibi) 10 numara 5 yıldız bir mekan. Ama kalabalıktan uzak, ay ve yıldızlardan başka ışık olmayan, insan sesi yerine dalga ve cırcır böceği sesleri arayan birinin hoşuna gitmeyebilir. Eğer çok gezen, her geceyi farklı yerde konaklayarak geçirmek isteyen biriyseniz burası dinlenme kampınız olabilir. Kişisel olarak eleştirim ne olabilir diye sorarsanız, biri sivrisinekler diğeri aydınlatma... Aslında güvenlik anlamında yeterli, çok fazla olmayan bir aydınlatması var. Ama bundan önce iki defa mahrumiyette ay ışığı altında kalınca, o ışıklar uyurken ve çocuğu uyuturken biraz rahatsız etti.

Güncelleme: Temmuz ayı itibariyle duşlarda ve tuvaletlerde sıra oluşacak kadar kalabalık olmuş. Sezon bitene kadar uğramayı düşünmüyoruz...

Karaburun - Dolungaz Şirin Baba Kamping(07.07.18)

Ağaçlar/Gölge: Çam ve küçük ağaçlar/ çok yeterli değil
İklimi: Esintili ama soğuk değil
Denizi: İri kum, ince kum, kayalık, taşlık hepsi mevcut 😊 yalnız deniz kestaneleri her yerde var... 😱
Duş/WC: Soğuk / normal (halkımız temiz oldukça....)
Konum: buyrunuz.
Web Sayfası: www.facebook.com/sirinbabacamping/

Görüşlerimiz:
Burası o kadar değişik bir yer ki, beğenmekle beğenmemek arasındayım. Öncelikle tesisi öyle Tavşanburnu veya Hipokamp gibi herkese elektrik, su falan sağlamıyor. Anca restoranın yakınında olursanız sanırım faydalanırsınız elektrikten. Biz daha uç kısma, denize doğru gitmek istedik ve doğa kamplarımızın bir benzerini yaşadık. Avantajı biraz yürüyerek tuvalet ve duşa ulaşabilmemizdi. Ayrıca yan komşumuz olan karavan (ki kendisi ünlü bir aktördü, ama adını yazmayacağım 😀) sağolsun, kendi deposu için su çektiğinde bize de verdi, depomuz da boşalmadan doldu 👍 

Denize girmek için yüksek kayalardan atlamak veya kestanelere basmamaya çalışarak kıyıdan girmek gibi iki seçeneğiniz var. Eşim atlamayı tercih etti ama içimizde o cesarete sahip başka kimse olmadığı için geri kalanlarımız kıyıdan girdik. Deniz ayakkabısız sakın gitmeyin, kah yosun kah deniz kestanesi, benim gibi huylu bir insansanız çok zorlanırsınız.

Marketinden içecek ve ekmek aldık, fiyatları çok uçuk değildi ama içecekler soğuk da değildi. Sanıyorum kalabalık olunca dolapta soğuyacak vakti pek olmuyor.



Karaburun deyip de gidiş yolundan bahsetmemek olmaz... Evet uzak, hem de baya uzak. Üstelik Mordoğan çevresinde (sanırım oralardı yani) yol çalışmaları var ve her yan toz toprak... Buraya gelmeye üşenmek için daha da ciddi sebebiniz dönüş yolu olabilir. Çeşme otobanı yaz boyunca pazar akşamüstleri kilitleniyor. Hatta öyle ki emniyet şeridi bile araçlarla doluyor ve arkadan gelen ambulans sol şeritte kendine yol bulmaya çalışıyor. Hepsi hepsi 80-100km'lik yolda bir atıştırma, iki de küçük hanıma tuvalet molası verdik, süreyi siz düşünün...

Güncelleme: Facebook sayfalarında yoğunluk sebebiyle 10 Ağustos 2018'e kadar kapalı olduklarını yazmışlar. Rezervasyon da yapıyorlar demek ki, ya da uzun süreli kalanlar çok fazla. 

Foça - Kosova Kamping(21.07.18)

Ağaçlar/Gölge: Çam ve küçük ağaçlar/ Fena değil
İklimi: Esintili ama soğuk değil
Denizi: İri kum ve taşlık 
Duş/WC: Soğuk ve açıkta / normal (halkımız temiz olsa....)
Konum: buyrunuz.
Web Sayfası: yok

Görüşlerimiz:
Buraya hem giriş ücreti ödedik hem de tesis anlamında hiç bir şey bulamadık... Tam anlamıyla günübirlikçi faciasının ortasında, cumartesi akşamından tedbirimizi alıp 2 araba, 2 çadır, 2 hamak ve karavanla kendimize bir yuvarlak çizerek obamızı oluşturduk. Bu kez ailelerimiz de bize eşlik etti ve 8 yetişkin 3 bebeyle kamp yaptık ve haliyle şimdiye kadar kapladığımız alanların rekorunu kırdık. Yalnız ortamın ve denizin kalabalığı da rekor kırabilecek kadardı neredeyse (Hala en kötüsü Özdere Kalemlik).  Sabah 7 de bebelerin bir kısmı uyanınca içimizden sahile gidenler o vakitte bile deniz kenarında oturacak, serilecek yer olmadığını söyledi. Eşim de her zamanki  kaya tepelerinde gezip balık tutma denemeleri sırasında plajın solunda minik bir kıyı bulmuş. Kahvaltımızı bitirip sandalye ve şemsiyelerimizle o minnak koya taşındık. İyi ki de öyle yapmışız... Hem bebeler hem biz, denizden çıkmamacasına saatlerce çok güzel vakit geçirdik. Şemsiyelerle yerleşince dağları aşıp gelen diğer insanlar da pek kalmadı çevremizde -kaçırdık ya da diğer değişle.

Biz bir şekilde eğlendik ama tesise gelecek olursak hiç memnun kalmadık, bir daha uğramayız bile. Ailelerle olacağımız için tesise gidelim dedik, mahrumiyetten tek farkı pek de temiz olmayan tuvaletiydi. İnsan profili de bize çok uymuyordu, zaten orta yerde baya bir sırıtıyorduk. Onun haricinde gece bir saatten sonra keşke araç almasalardı, zira 02:30'da yan tarafımıza gelen gençlerin köpeğinin kimin koynunda, nerede yatacağı tartışması beni hiiiiiiç ilgilendirmiyordu. Zaten kendi bebemin uyumayacağı tutmuş, iyice tuz biber oldu ve bizim obada hiç kimse uykusunu alamadan sabah oldu.

Foça - İngiliz Burnu (22.09.18)

Ağaçlar/Gölge: Okaliptus/ Yetersiz
İklimi: Esintili ama soğuk değil (Eylül ayına rağmen)
Denizi: İri taşlar ve yosun
Duş/WC: Yok
Konum: buyrunuz.
Web Sayfası: yok

Görüşlerimiz:
Foça'da kamp yapmakla ilgili webde araştırma yaparken İngiliz Burnu sürekli karşıma çıkıyordu. Ama yazılanlardan orada bir kamping var mı yok mu tam olarak anlamamıştım. Önceki Foça yönüne gidişimizde aklımızda ilk olarak burası vardı ama sezonda çok kalabalık geldi gözümüze ve Kosovaya doğru devam ettik. Şimdi eylülün sonuna yaklaşırken bir gidip görelim dedik. İlk olarak şunu söyleyeyim; kamping yok. Yani tuvalet ve duş da yok. Biz tesis arayışında olmadığımız için sorun yok tabi ama ağaçlar da o kadar yetersiz ki, tuvalet ihtiyacı için gözden kaybolamıyorsunuz 🙈 "Hadi şu tepeyi aşayım, orada görünmem" derseniz yine olmuyor, tam orada kamp yapan bir sürü insan daha var... Sonuç: Coğrafi olarak hacet giderecek yer yok!


Denizine gelirsek, benim gibi huyluların deniz ayakkabısız zor gireceği yosunlu taşlardan oluşan bir plajı var. Ama suyu ışıl ışıl 😍 Yalnız ben denk gelmedim ama deniz kestanesi olduğunu söyleyenler vardı, dikkatli olmak lazım.

Tercih eden insan profilinde ise çok geniş bir aralık söz konusu. "Çadırdayken rahatsız ediyorlar mı, yüksek sesle müzik dinleyenler olmuyor mu?" şeklinde elitist takılanlar da var, tam olarak onların kastettiği 3'e kadar içip, yüksek sesle müzik dinleyip bağıra çağıra sohbet eden de... Gerçi elitist arkadaş günübirlikçiydi sanırım, yoksa soruyu sorma ihtiyacı olmazdı. 😬

Foça - Sazlıca Camping (13.10.18)

Ağaçlar/Gölge: Okaliptus/ Yeterli
İklimi: Esintili ve Ekim ayında serin
Denizi: İri taşlar
Duş/WC: Var/var (duşu kullanmadık, nasıl bilmiyorum)
Konum: buyrunuz.
Web Sayfası: http://sazlicaplaji.com/

Görüşlerimiz:
Sezonu kapatmak için tam teşekküllü bir kampinge gidelim dedik ve merak ettiklerimizden Sazlıca'yı seçtik. Fakat onlar sezonu bizden önce kapatmışlar 🙈 Neyse ki tesis açıktı ama kocaman kamp alanında 2-3 kampçı ancak vardık. Bu sebeple restoranı ve marketi aktif değildi. Oldukça güzel ayarlanmış bir düzen var, sezonda görmeyi gerçekten isterim. Her bir çadır için hem gölgelik hem aydınlatma ayarlanmış. Birkaç çadırın ortak kullanabildiği buzdolapları var. Tek problemi, günübirlikçi alıyor olmasıdır sanırım. Ama görüntüden ona da bir düzen getirmiş olabileceklerini düşünüyorum (ya da umut ediyorum)



Ekim ayında esinti gayet soğuk ve denizi de buz gibi. Haliyle ben ve kızım sadece doğada olmanın keyfini yaşadık. Ama eşim gördüğü her suya girme alışkanlığından vazgeçmedi ve yine yüzdü. Bu arada koy balıkçılığa merakı olanların epey ilgisini çekiyor anladığımız kadarıyla. Kah olta atanlar kah zıpkınla dalanlar vardı. Biz de denedik şansımızı, ama pek rast gelmedi... 

Sanırım bu yazı 8 hafta sonu ve 2 bayram tatili kamplarıyla kapatıyoruz. Önümüzdeki yaz, yeni yerler keşfettikçe yazacağım 2019 dosyasını bekleyin... 😘

Peki siz bu yerlerden herhangi birine gittiniz mi ya da gidecek misiniz? Bulunduğunuz tarihle beraber siz de yorum yazın mutlaka...

Bu arada kamp yeri önerilerine her zaman açığım 😊 Kendi gittiğiniz başka kamp yerlerini de yorum olarak yazın lütfen...


Konu ile alakalı diğer yazılarıma alttaki linklerden ulaşabilirsiniz:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Havaalanında Kırılan Bebek Arabası ve Önlemi

"Menstrual Kap" kullanan var mı?