Ah hayat, sen ne ucuzsun...









Ah hayat, sen ne ucuzsun...

Bir yangın, en az 300 ölüm, yüreğine, ocağına hiç sönmeyecek ateş düşen 300 aile. Kaç kişi evladını, kardeşini, ağabeyini, babasını kaybetti, kim bilir?

İşi siyasete vurmamak lazım. Her insanın ölüm vakti Cenab-ı Hak tarafından belirleniyor ve değişmesi, Azrail ile pazarlık yapılması mümkün değil. Allah herkese hayırlı ölüm nasip etsin.

Ama maden ocağındakiler pek de hayırlı ölmediler. Ne vardı sevdiklerinin yanında kapatsalardı gözlerini, uğruna kazdıkları ülkenin gerçek anlamda bir hayrını görüp de kapatsalardı...

Bir insanın ölümüne sebep olmak veya bunu engellemeye sebep olmamak insanın vicdanını acıtmaz mı? Ülkede olan ve açıklanamayan her olay "trafo"ya bağlanınca, "yüzyıllardır zaten ölüyo bu mesleği yapanlar" deyince demek ki kiminin vicdanı rahatlıyor, gece huzur içinde kapatıyorlar gözlerini.

Üzgünüm ama ben anlam veremiyorum. Siyasete bağlamamak için uğraşsam da hükümet yandaşı bir gazeteci "Gezi yıldönümden 2 hafta önce yaşanan Soma Faciası’na ne sebep oldu, çok merak ediyoruz. Bulunmalı!" derken, bir turizm patronu "Zamanlama manidar, inşallah bunun altından sabotaj çıkmaz. Vallahi bunlardan her şey beklenir." diye twit atarken, duruma üzülenlere "ölüler üzerinden siyaset yapıyorsunuz" diye çıkışılırken insan ne düşüneceğini, nasıl yorum yapacağını şaşırıyor.









Ya siz anlamak istemiyorsunuz ya da ben ve benim gibi düşünenler sizi hiiiiiiiç anlayamadığımız için gerizekalıyız.



Manisa milletvekili Özgür Özel oradaki potansiyel tehlikenin farkında, meclise konu ile ilgili araştırma önergesi sunuyor ama insanlar muhtemelen ne olduğunu okumadan, dinlemeden sırf önergeyi veren milletvekili kendi partisinden değil diye red oyu veriyor. Oysa ki sözkonusu ilçenin seçmenleri çoğunlukla AKP'li. (Hani ayırıyor ya başbakan: benim vatandaşım ve diğerleri diye) Red değil de kabul olsaydı bu kaza olmayacak mıydı? Tabii ki bunu ancak Allah bilir ama biz devamının gelmemesi için tedbir alındığını bilir, geciktiği için Özgür Özel'e kızardık belki: Belediye seçimlerine verdin kendini, bu kadar önemli bir konuyu erteledin, derdik. Ama er de yapsa geç de yapsa red oyu alınacakmış demek ki...




Enerji bakanı trafo patlaması diyor (tahminimce patlatan yine paralel kedi), Elektrik mühendisleri odası hemen inceleme başlatıp trafoyla pek de alakası olmadığını açıklayan bir rapor yayınlıyor.



15 yaşında çocuk öldü madende denince hemen yalanlanıp 19 yaşında olduğu ispatlanıyor. Bakanların içi rahat ediyor, ne de olsa 18'i geçince ölmesi çok da mühim bi mesele değil.



İnsanı en çok üzen de ülkesinin başbakanının böyle bir faciayı inanılamayacak şekilde soğukkanlılıkla karşılayıp "Bu işin fıtratında ölüm var. 1866'da İngiltere'de bile olmuş." diyerek her şeyi normalleştirmesi ve üzülüp ses çıkaranları yine anarşist ilan etmesi. Dünyada benzer örnekler istifa yönünde. Hadi istifa etmesin, tamam, çok seviyo o orayı. Desin ki: "O araştırma önergesini onaylamadığımız için pişmanız. Yıl olmuş 2014, günümüz teknolojisinde bir felaket durumunda insanları 30 gün yaşatacak kaçış-yaşam odalarını ülkemizde zorunlu tutmadığımız için kendimizden utanmamız gerekir. Ülkemizi gelişmemiş ülkeler arasından çıkaracak en önemli unsurlardan biri işçi sağlığı ve güvenliği iken, Pakistan'la, Afganistan'la denk olmak benim size öğrettiğim 'Büyük Türkiye' hayaliyle kesinlikle bağdaşmamaktadır." Sonra da sorumlu kişiler hakkında inceleme yapılacağını değil, cezalandırmaların en ağır şekilde yapılacağını söylesin. Attıkları twitlerle insanlar gözaltına alınabiliyorsa, şu anda ilgili maden firmasının sahibi, İSG uzmanı, teknik müdürü de gözaltında olmalı. Sonuçta düşünce suçundan daha büyük bir suç işlediler: ÖLÜME SEBEBİYET. (Evet cinayet demedim, ılımlı yazarak kendi sinirimi yatıştırıyorum.)







Sevgili AKP'liler,


Lütfen bana aşağıdaki twitlerin vicdanlı, ölümler için gözleri dolan boğazı düğümlenen insanlar tarafından yazılabileceğini ispatlayın. Aksi takdirde bu ülkede, bu insaniyet yoksunlarıyla yaşamak, bu ülkede çocuk yetiştirmek korkutuyor beni.





Bir de bana bu adamın yüzündeki kini açıklayın. Ne yapmış olabilir tekmelediği kişi? Kendine ya da anasına, bacısına küfür mü etmiş? Etsin, keşke o adam bana küfretseydi de yakınını kaybetmiş biri olarak bir de o tekmeleri yemeseydi. O insanın nasıl bir ruh halinde olduğunu ve ne yaparsa yapsın bilinçle yapmadığını anlayamayacak kadar mı empati, vicdan yoksunusun ey Yusuf Yerkel?!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklu Ailenin Kamp İhtiyaçları

Kamp Tatilinde Yiyecek Saklama

Havaalanında Kırılan Bebek Arabası ve Önlemi