Sevgili Müteahhitler!!

Sevgili Müteahhitler,

İnsan zaman zaman yaşamakta olduğu eski evden sıkılıp yeni ev alsak diye düşünmeye başlıyor. Bununla beraber nasıl bir ev olsa, nereden alsak, kaç odalı, kaç banyolu olsa gibi sorular da kafamızda dönüyor ve hemen emlak sitelerine girip yeni binaları incelemeye başlıyoruz.

Öncelikle belirtmeliyim ki yıllar önce ülkece doyulmuş olan inşaat sektörü kentsel dönüşüm ve Mortgage sayesinde coşmuş hatta kopmuş gidiyor. Mortgage sağolsun, evlerin fiyatı hak ettiklerinin en az 1,5 katına fırlamıştı zaten. Bir de deprem yönetmeliği, kentsel dönüşüm gibi sebeplerle yeni ev fiyatları da maliyetlerinin kat be kat üzerinde. Haliyle bir harabeyi yıkıp kıt kanaat krediyle binayı diken müteahhit, o evleri sattıktan sonra hem krediyi kapatıp hem yeni inşaatlara yelken açabiliyor. Neden? Çünkü yeni evler saydığım sebeplerden dolayı çooook kar ettiriyor.

Kar etsinler, kazandıkları parada gözüm yok. Onlar bunu yapmasa ya harabeler boş durmaya devam edecek ya da (ki daha yüksek olasılıkla) başka birileri aynısını yine yapacak.

Benim tek derdim kentsel dönüşümün şekli ve evler...
Baştan belirteyim İzmir'de yaşıyorum ve şehir içindeki evleri baz alarak yazıyorum.
Öncelikle dip  dibe evlerin arasından bir tanesini alıp yıkıp aynı taban alanına yeni binayı sığdırma çabanızı hiiiç onaylamıyorum. Eski minik evlerin önündeki azıcık yeşil bahçe, bir morsalkım veya leylak ağaçları kentsel dönüşümle tamamen yok oluyor. İmara izin verilen tüm alanı kaplayan binalar dikmek zorundayız çünkü. Bahçeyi de dahil ettin diye eski 2+1 evlerin yerine 3+1 evler yapılabileceğini sanıp bir de inatla yapanlara sesleniyorum: YAPMAYIN NOOLUR!! İki odalık yeri üç odaya bölünce oluşan minnak odalardan en büyüğüne yatak odası takımı sığmıyor. Diğer ikisini de çocuk odası yapsak bu sefer de çalışma masaları sığmıyor. Yani üç odayı verimli olarak kullanmak isteyen standart bir dört kişilik aileye uygun değil kardeşim senin yaptıkların. Az bi gezin bakın, hanıma falan sorun. Erkek erkeğe ev yapıyosunuz, o da anca bekara, öğrenciye hitap ediyor.

Boşuna dememiş atalar, "yuvayı dişi kuş yapar" diye...

Bir başka erkek egemen sektörün yarattığı sıkıntı da açık mutfaklar. Ya da yanlış yorumladığınız Amerikan mutfak. Normal mutfakta bile tavada pirzola, biftek veya balık piştiğinde kokuyu kontrol altında tutmak için kapılar kapanır, pencereler açılır, iş bitince ocak başındaki bayan kokudan kurtulmak için hemen bir duş alır veya üzerini değiştirir. Bu açıklamam da açık mutfaklı evleri çizen mimarın erkek olduğunu veya annesinden yemek yapmaya fırsat bulamamış bir bayan olduğunu ispatlar. Amerikan mutfak dediğin yemek odasına açılır, salona değil. Hadi en kötü oturma odasına açılsın. Ama dünyanın parası verilmiş salon mobilyalarına yağlı kokuyu sindirecek şekilde yapmak müteahhitlerin en genel tercihi. Bence bir kamu araştırması yapılıp belirli ölçüdeki dikdörtgen ev hanımlarına verilmeli ve "Bu dikdörtgenin içini istediğin daire şeklinde planla." denilmeli. Bazı ortak noktalar da standartlaştırılıp o şehirdeki evlerin kuralı olmalı.

Bir de ebeveyn banyolu evler hakkında söylemek istediğim bir şey var. Bu ebeveynler evin demirbaşı olan kişiler değil mi? Misafir olmasa, çocuk arkadaşında kalmaya ya da kampa gitse ebeveynler hep evde. Onlar yoksa zaten genelde evde başka kimse de olmaz. O halde neden ebeveyn banyoları bit kadar ve sıradan bir duşakabine sahipken misafir banyosu hem geniş hem jakuzili??? Çocukları yatırıp karı-koca jakuzi keyfi yapmak istese bu ebeveynler, çocuğun çişi gelip kalkınca ne olacak?? Ayrıca misafir dediğin de eve 5 yıldızlı otel keyfi yapmaya gelmiyor herhalde. Duşakabinde yıkansa olmuyor mu? İlla jakuzi mi olması lazım? Misafir yemek takımı, havlusu gibi şeylerle aynı mantık olduğunu mu zannediyor acaba bu mimar ve müteahhitler? Bunun üzerine hiiiiç kimsenin kafa yormadığından eminim. Hadi ben konu başlığını verdim, az düşünün bu konuyu.

İzmir'de trilyonluk ev alacak bütçesi olmayan iki memurlu bir aileyseniz normal fiyatlı evler arasında normal ev bulma şansınız pek yok. Ya oda boyutları saçma ya mutfak salonun ortasında... Jakuzi konusu sadece detay ama fiyatı beğenmediyseniz bu konudan bahsederek satan kişiyi kötü bir ev sattığına ikna edebilirsiniz.
Fiyatı artırınca bulacağınız süper ev de kesin sizin istediğiniz muhite uzak olur :) Ev arayışlarında herkese bol şans diliyor, kolay gelsin diyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklu Ailenin Kamp İhtiyaçları

Kamp Tatilinde Yiyecek Saklama

Havaalanında Kırılan Bebek Arabası ve Önlemi